5 Ağustos 2013 Pazartesi

Doğa ve Düzen Felsefesi

 
Doğa ve Düzen Felsefesi
  Hesiodos’tan sonra Siroz’lu Ferekides’in Teologia’sı ve Lindos’lu Kleobulos, Atina’lı Solon, Isparta’lı Khilon, Lesbos’lu Pittakos, Priene’li Bias, Korinthos’lu Periandros ve Milet’li Thales (ilk filozof) adlarını taşıyan Yedi Bilge’nin sözleri gelmektedir. Antikçağ Yunan felsefesi, tarihin pek uzun bir süresini kapsar.
      Başka ulusların ermişleri varsa Yunanlıların da bilgeleri var, diyor Nietzsche. Gerçekten de Yunan bilgeleri, çağdaş bilgeliğin babasıdırlar. Bu bilgeler, evrenin en güçlü gerçeği olan ölçü’yü sezmişlerdir. Sanatta ölçü, felsefede ölçü, bilimde ölçü, tek deyişle yaşamakta ölçü... İyice bakarsak hiç değilse şunu görebiliriz: Evren, bir ölçü işidir.
      Nereden gelip nereye gidiyoruz düşüncesi (kosmogonia), şimdilik ne yapmalıyız düşüncesinin (ethika) yanındadır. Nereden gelip nereye gittiğimiz, hele niçin gelip niçin gittiğimiz açık seçik anlaşılamayınca şimdilik ne yapmamız gerektiği düşüncesi daha bir önem kazanmıştır. Kısa süren konukluğumuz kendi çabamızla, alın terimizle çok daha değerlenebilir. İnsanlık, bu düşüncesinin ilk öğütlerini Yedi Bilge’nin özdeyişlerinden almıştır.
      Felsefe tarihçilerinin çoğu, ilk filozof olarak Thales’i (İ.Ö. VI. yüzyıl) ele alırlar. Thales’e gelinceye kadar, arada, töresel öğütler veren önemli bir Yunan ozanı daha, Hesiodos (İ.Ö. VIII. yüzyıl) vardır ki, filozof olarak göz önünde tutulmak gerekir. Oysa, Thales’le başlayan antikçağ düşüncesine öğütleriyle öncülük eden Yedi Bilge’nin önemi üstünde birleşilmiştir.
      Hellen düşüncesinin bu Yedi Bilge’si kimlerdir? Walter Kranz, Antik Felsefe Metinleri adlı yapıtında onları Kleobulos, Solon, Khilon, Thales, Pittakos, Bias, Periandros olarak sıraladığı halde, bu Yedi Bilge’nin gerçek sayıları bilinmiyor. Birçok metinlerde başka adlar da Yedi Bilge arasında sayılmıştır. Gerçekte bu bilgelerin [sayfa 60] yediden daha çok oldukları anlaşılmaktadır. Böyle olduğu halde kendilerine, eski Yunanlılarda kutlu bir sayı olan yedi sayısının yakıştırıldığı sanılıyor. Walter Kranz’ın sıraladığı adlar, çeşitli metinlerde önemle anılmış olan adlardır. Aşağı yukarı hepsi İ.Ö. VII. ve VI. yüzyıllarda yaşamışlardır. İçlerinde Solon gibi hukukçular, Periandros gibi krallar, Pittakos ve Bias gibi devlet adamları bulunan bu bilgelerin işi, toplumlarına yararlı olmaktı. İlk filozof sayılan Thales de bu Yedi Bilge’nin arasındadır. Ancak, Thales, evrenbilim üstünde de kafa yorduğu, ilk nedenin su olduğunu söylediği için bilimsel bir değer kazanmış, ötekilerse sadece törebilime işık tutucu öğütler söyleyen kişiler olarak kalmışlardır.
      Rodos’lu Kleobulos, ölçü en iyi şey, diyor, babayı saymak gerek. Dinlemeyi sevmeli, gevezeliği değil. Hazza hükmetmeli. Zorla hiçbir şey yapmamalı. Yurttaşlara en iyi öğütleri vermeli. Çocukları eğitmeli. Halka karşı olana düşman gözüyle bakmalı.
      Atina’lı Solon, hiçbir şeyde aşırı olma, ölçülü kal, diyor. Keder doğuran hazdan kaç. Çabuk dost edinme, edindiklerini de çabuk gözünden düşürme. Hükmedilmeyi inceleyerek hükmetmeyi öğren. Yurttaşlarına, en hoşlarına gideni değil, en iyiyi söyle. Görünmeyenleri görünenlerden çıkar.
      Isparta’lı Khilon, tutkularını dizginle, ölçülü ol, diyor. Dostlarının iyi günlerine yavaş yavaş git, kötü günlerine koşa koşa. Kendinden yaşlıyı say. Kanunlara uy. Haksızlığa uğrarsan barış, hakarete uğrarsan öç al. Ölmüşleri öv. Kendini bil, (Delphoi’daki Apollon tapınağının kapısında yazılı olan, Sokrates’in alıp işlediği bu sözü Platon şöyle açıklamaktadır: Sadece bir insan olduğunu bil).
      Lesbos’lu Pittakos, uygun zamanı kolla, ölçüyü göz önünde tut, diyor. Yapmak istediğini söyleme, başaramazsan gülerler. Başkasında hoş görmediğini kendin yapma. Bahtsızları ayıplama, çünkü tanrıların öfkesine uğramışlardır. Kazanç doymak bilmez, sana uyanı kazan. Bir kimseyi affeden onun üstüne yükselir, ondan öç alan onun haline düşer.
      Pirine’li Bias, çok dinle, yerinde konuş, ölçüyü kaçırma, diyor. İnsanların çoğu kötüdür. İşe yavaş giriş, başladıktan sonra sıkı sarıl. Çabuk konuşmaktan sakın, yanılırsın. Yaptığını düşün. Güzellikle al, zorlayarak değil.
      Korinthos’lu Periandros, bahtlılıkla ölçülü ol, diyor, bahtsızlıkta düşünceli. Atılganlık aldatıcı bir şeydir. Kazanç çirkin bir şey. Ana babana layık olduğunu göster. Dostlarına karşı bahtlılıklarında nasılsan, bahtsızlıklarında da öyle kal. Bütünü düşün. Sessizlik en güzel şeydir (sükun hali, iç sessizliği). Kanunların eski, yemeğin taze olsun.
      Milet’li Thales de, ölçülü ol, diyor. Kötü yoldan zengin olma. Babadan kötü şeyi kapma. Kefaletin yoldaşı felakettir. Ana babana ne etmişsen çocuklarından onu bekle. Kendini dizginleyememek kadar kötü şey yok. Acınmaktan çok kıskanıl.
      Ölçü, ölçü, hep ölçü... Yedi Bilge’nin yedisi de ölçüyü öğütlüyorlar. Hense Leonard’ın Hellen-Latin Eskiçağ Bilgisi adlı yapıtının 61. yaprağında arkaik düşünüş başlığı altında, bu ölçü, şöyle değerlendirilmektedir: "Hellen, kendini parçalanmamış alemin bir organı olarak görür. Hayatın trajik ahenksizliği ona acı gelse de gene sonunda yalnız uyum (ahenk, harmonia)’u sezer. Bu uyum, törebilimde tam ölçü, [sayfa 61] sanatta dengeli biçim, doğayı tanımada geometrik oran, dinde evrenin düzen verici gücü olarak kendini gösterir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bize Desteğinizi Yorum Yazarak İletebilirsiniz