Ben ve Öteki, Savaş ve Ölüm

14 Ağustos 2013 Çarşamba | yorum


     
Ben ve Öteki, Savaş ve Ölüm
    Savaş, ölüme sunulmuş bir arz dilekçesiyle aynı zarfı paylaşır. Kan’a sevdası bu yüzdendir ve bu yüzden bütün mesafelerin sınırlarından mülteci olarak geçiş yapar.
      Kollarını gökyüzüne açarak bedenine ölümü gömebilmek hangi tanımlamanın kalıplarında kendini buluyorsa, yaşanmışlığından sıyrılabilmesi de o kadar kendinden emindir. Peki ya kaybedecek olduğu tek şey, doğarken kazandığıyla aynıysa? Muhtemel sonuç her şekilde aynı olabilir. Çünkü sözün özgürlüğüne silah doğrultmanın ölü doğan neticelerine kucak açan yeryüzüdür; fakat onu bağrına basan, kendi bedeninden başkası değildir. Düşünebildiğimiz fikirlerin aksine bir belirsizlik durumuna kendimizi kaptırabilmemiz de mümkündür. Ancak büyük bir yaradan farkı olmayan savaş; onu açanın ya kılıcı ya da mermisiyle aynı cephededir. Yani ölüme sunulmuş arz dilekçesiyle aynı zarfın içinde…
         Hüzün, titrek bir mum alevinin tedirginliğindeki gölge gibidir. Görmek, duymak, yaşamak, yaşarken ölümlere direnmek, direnirken ölmek, ölürken bile bütün saflığı ve temizliğiyle bedenine ölümü davet etmek… Sadece göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir süredir. Elleri yüzünü kapatırken, teker teker vurulanların etrafında toplanmak… İşte bu, korkudan arınmışlığın ta kendisidir çünkü cesaretin doğum gününde bütün hüzünler gölgelerinden vazgeçip, alev alev yanmanın adaletiyle kavrulmuşlardır. İnsan da bunun eseridir. Bombalanmış kentleri düşünelim mesela. Orada sadece hayatta kalabilmenin savaşı vardır. Bir savaşla bozulan ne varsa, bir başkasıyla toparlanmaya çalışılır. Tek bir farkla ki; biri bedenine kast etmişken diğeri senin ölüme kastından doğar. Tarih bu tür kargaşaların devam ederek sabitlenmesiyle dengelenmiştir aslında.
         “İhtiras ve muhakemeleri ölçülü olan; fakat feleğin elinde oyuncak olmayan insanlar mutludurlar.” diyor Hamlet. Feleğin ellerinde silahlar var. Onun oyuncağı, demir kabzanın soğukluğundan medet umarak hedefini ıskalamamak.  İşte bütün amacı bu.  Ancak cesaretin direnci, yerlere bulaşan kanların üzerinden yükselerek, silahların gölgesinde hüzünleri alev alev tüketip, küllerinden yeni bir yaşam daha yeşertebilmenin eylemiyle kardeşliği paylaştırabilir. Ve her pay, her zaman yeni bir başlangıç demektir.
Yazıyı Beğendiniz mi ? :

Yorum Gönder

Bize Desteğinizi Yorum Yazarak İletebilirsiniz

Son Fırsatlar